Epey bir süredir AK Parti’nin artık kendi kuruluş ilkelerinden uzaklaştığını, demokratik değerlerden, hukuktan, özgürlüklerden hoşlanmadığını, dar gelirlinin değil, zenginlerin partisi haline dönüştüğünü, bu yüzden de toplumla gönül bağlarını kopardığını yazmaya çalışıyorum.
Hala AK Parti içinde makuliyeti temsil eden dostlarımla karşılaştığımda “Neden göz göre göre bu partinin yok olmasına seyirci kalıyorsunuz, çıkın Tayyip Bey’e: ‘İyi bir yere gitmiyoruz, bu hukuksuzluk ve gelir adaletsizliğini durduramazsak toplumdaki güvenilirliğimizi tümden kaybederiz’ diye açık açık konuşun” siteminde bulunuyorum.
Gerçi AK Parti, artık AK Partililerin kontrolünde değil. Dolayısıyla kendi ilkelerinin evreninden bile uzaklaşmış bir siyasal hareketten hukuka dayalı adaletli ve yoksullarla empati kuran merhametli bir yönetim beklemek boş bir hayalden ibarettir sadece…
Kısacası AK Parti millet nezdindeki kredisini büyük oranda bitirmişken, üçüncü kez aday olduğu taktirde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçilebileceği konusunda bizzat AK Parti yönetiminin güçlü bir inanca sahip olduğu kanaatinde değilim. Elbette bu partiye gönül veren insanlar, Erdoğan’ın yeniden seçilmesini canı gönülden isteyecektir, doğal olan da budur.
Ancak şu anda AK Parti iktidarı ekonomiden eğitime, adaletten tarıma kadar her alanda uyguladığı politikalarla geniş toplum kesimleriyle buluşmaktan ve onlarla empati yapmaktan o kadar uzak ki…
Bir kere partinin yönetim kademesinde olanlar başta olmak üzere bakanlar, vekiller ve bütün bir parti teşkilatı mensupları coşkusunu, dinamizmini kaybetmiş ve sanki erken havlu atmış gibi bir görüntü sergiliyorlar. Eski AK Partiyi hepimiz biliyoruz, eğer gerçekten kazanmayı isteselerdi en küçük eleştiride bulunanların, gazetecilerin, siyasetçilerin, belediye başkanlarının karakola çekilmesinden medet umar hale gelmezlerdi.
Tam aksine bütün mesailerini emekliler, asgari ücretliler ve yoksullar için harcayarak çözüm üretirlerdi. Sonra da milletin huzuruna çıkıp gümbür gümbür icraatlarını anlatırlardı. Ne yazık ki AK Parti’nin gündeminde artık milletle buluşan icraatlar yok…
Her ne kadar AK Parti böylesine umutsuz haller içinde olsa da onu başarıya sadece Cumhuriyet Halk Partisi taşıyabilir, yoksa bu tablodan zafer çıkmaz.
Hemen belirtelim bütün hukuksal kuşatmalara, iktidar barikatlarına rağmen, 2028’de başarıya en yakın olan parti CHP’dir. Ama bu başarı, öyle cümle içinde kullanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Çünkü karşısında Tayyip Erdoğan gibi siyaset ustası bir lider var.
Ancak şu an itibariyle CHP, kendisinden hiç beklenmeyecek kadar kıvrak bir hamle yaparak adayını erken açıklıyor. Bu çerçevede, “Henüz ufukta seçim yok, bu acele niye” diyenlerin Tayyip Erdoğan’ı da genel siyasi fotoğrafı da doğru okuyabildikleri kanaatinde değilim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin başladığı günden bu yana, özellikle de 2023 seçimlerinde resmî adaylığın başladığı son üç aya kadar muhalefet, meydanı sadece Erdoğan’a bıraktı, o da ‘one man show’la yürüyüp gitti.
Şimdi CHP oyuna denge getiriyor. Öncelikle Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş yaptıkları ortak toplantıyla kesinlikle birlikte hareket edecekleri konusunda uzlaştılar. Ayrıntılarını bilmiyoruz ama yolun bir yerinde İmamoğlu’nun başına bir “vesayet kazası” gelmesi durumunda CHP yola Mansur Yavaş’la devam edecektir, üçlü mutabakatın esasını bu birlikteliğin oluşturduğuna inanıyorum.
23 Mart’ta CHP’de cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim var. Adaylık açıklaması yapıldığı gün, 2028 için gerçek yarış başlamış demektir. Artık Erdoğan, sadece kendisiyle yarışan bir aday olmayacak ve İmamoğlu ile kıran kırama bir yarış yürütmek zorunda kalacak.
Bu ikili yarışta finişi belirleyecek olan en önemli faktör ise hiç kuşkusuz İmamoğlu’nun performansı olacaktır. Yola çıkışıyla birlikte toplumda oluşturacağı sinerji, kitlelerde estireceği rüzgar, aynı zamanda Erdoğan’ın performansını da doğrudan etkileyecektir.
İşin özeti şu; eğer CHP eski geleneksel didişme politikalarına geri dönmeden mücadeleyi yürütebilirse, 2028 yarışının en güçlü favorisidir. Parti içi kavgalarla birbirini yıpratmaya devam ederse, o zaman Erdoğan’a şimdiden hayırlı olsun demek gerekir…
Cumhurbaşkanı adayı meselesi, CHP'nin meselesi değil, Türkiye'nin meselesidir. Sadece CHP aday cikarmayacak, isteyen herkes aday çıkarabilir. İmamoğlu ve Yavaş, köken olarak CHP'li değildir. Onlar, Türkiye'de muhalefetin en güçlü adayıdırlar. Şeklen, CHP adayı durumundalar. Ama esas olarak, çoğunluğun adayıdırlar.
Yanıtla (4) (0)22 yıldır Türkiye, Erdoğan'la gelişmiş, demokratik bir ülke olma yolunda dev adımlar atıyor. 2033'e kadar Erdoğan ile devam.
Yanıtla (2) (7)Neyse ki anketlerde Cumhuriyet Halk Partisi önde.Turkiye için hâlâ bir umut var.
Yanıtla (2) (0)Türkiye'de geçinebilen insanlar AKP'ye geçinemeyen insanlar CHP'ye oy vrrse AKP açık ara kazanır. Düşünsenize, Nişantaşı, Çankaya, Karşıyaka silme AKP çıkıyor.
Yanıtla (0) (2)Son paragrafa aynen katılıyorum.
Yanıtla (0) (0)50 milyon seçmen vatandaşın tek bir sorusu var.
Yanıtla (2) (11)Ne olacak bu CHP'nin hali. Yatıp kalkıp bunu soruyorlar, bunu yazıyorlar, bunu tartışıyorlar. Oysa o kadar net ki fotoğraf: CHP'den bir cacık olmaz. Erdağan'la devam akıllıca.
Anayasaya göre aday olamayan biri uzerinden seçimi varsaymak ne büyük gaflet.
Yanıtla (8) (1)yerel seçimlerden birinci parti çıkan CHP’nin durduk yerde erken seçim diye tutturması, adaylık sürecinde de parçalanmasına yol açacak hataları ardı ardına yapması öteden beri söylene gelen “CHP iktidar olmak istemiyor” sözlerini hatırlatıyor.
Yanıtla (4) (37)Hatta bir tür siyasi espri olarak dillendirilen “CHP AK Parti’ye çalışıyor” iddiasını da akıllara getiriyor. Siz ne dersiniz?
İyide sen bundan niye rahatsızsın. CHP yanlış yapıyorsa sevinsene. Ne oldu, sendemi kapıldın İmamoğlu rüzgarına.
Yanıtla (11) (6)Özgür Bey’in rahatlığı nereden geliyor? Aday olma ihtimali yok mu? Olmaz mı hiç? “Partinin lideri, seçimin doğal adayıdır” sözü her zaman kullanılabilecek türden bir kalıptır. Lâzım olduğunda devreye girer.
Yanıtla (0) (8)Sever bey, 15 milyon üyeli partinizde başka kayda değer bir adam olmadığını itiraf etmişsiniz. Yazık. 1 Kişilik parti.
Yanıtla (7) (1)Üye ol işe gir! Yoksa boşuna sınava filan girme.
Yanıtla (2) (1)Seçimler ülkelerin kalkınması için bir fırsattır ama Ortadoğu'da ve bizde durum böyle değil...Bizim gibi milletler için demokrasi insan hakları,hayvan hakları,uygarca yaşam bir şey ifade etmez.Bizde fakir halk zengin ve bağıran siyasetçi tipini sever...
Yanıtla (3) (0)Önce şu tespiti yapalım; AKP ( Akepe/ Akape) bir fikir, ideoloji, partisi değil bir “ kişi” partisi, tıpkı ANAP , DSP, gibi, tabanının çoğunluğu, Laik Ulus devlet yapısını içlerine sindiremeyenlerden oluşur, kişi rahmete kavuştumu parti de rahmetli olur. CHP yöneticileri kendilerine düşen bu tarihi görevi sağduyuyla, kaprise şahsi çıkara tevessül etmeden başarmaları gerekir!. Temennim odur ki başaracaklar da !..
Yanıtla (16) (3)Evet. KİŞİ partilerinin hepsi tabela oldu bitti. CHP hala var. AKP, 13 Milyon oturanı olan içi boş bir bina gibi. Komik ama gerçek.
Yanıtla (8) (2)Sn Yazar, Yazınızın son cümlesi kalıpsal olmuş. Anlayın artık, Halk CHP politikalarını çok bildiği için AKP'yi terketmiyor.
Yanıtla (0) (2)AKP'den bıktığı için CHP'ye geliyor. Halk için İmamoğlu, beceriksizlerden intikam almak için kullanacağı bir sopa. Çokda sıkı kavramış, araya girmeyin, bırakmayacak.
Erdoğan gibi otokrat liderler asla koltuğu bırakmak istemezler. Birlikte yola çıktığı güçlü karakterleri sözde siyaset kurumuna saygıyı arttırmak(Gerçekte bu karekterler Erdoğan'ı rasyonel zeminde tutarlardı) bahanesiyle 3 dönem kuralını getirdi.Kimisini korkutarak kimisine paye vererek kimisini ihalelerle satın alıp çevresinde tutarak eleştirilmenin önünü kaparak koltuğunu koruyor.2010 lardan sonra çöküş başladı ustalık dönemiyle milleti ekmeğe adalete özgürlüklere muhtaç hale getirdi.Avam kor
Yanıtla (26) (2)Ülkemizin içinde bulunduğu durumdan halk memnun ise Emekli ,memur işçi halinden memnun Tüm halk kesimleri halinden memnun ise Recep Tayyip Erdoğan kesin kazanır yoksa nalları diker.
Yanıtla (0) (0)Erdoğan bırakın aday olmayı, insanları zeytin alamaz hale getirdim deyip istifa etmelidir.
Yanıtla (16) (1)Dünyada, Köşkten ayrılma vardır ama Saraydan gönüllü ayrılma diye bişey yoktur.
Yanıtla (3) (1)yahu siz bu ülkede yaşamıyorsunuz galiba.chp denen partinin bu ülkenin geleceğine dair ne öngörüsü var.siz mahalli seçimlerde olanla yorum yapıyorsunuz. ayaklarınızı yere basın.bu böyle devam ederse cumhurbaşkanı şapkasını koysun kazanır.siz mansurla ekrem in anadoluda karşılığığı olduğunumu sanıyorsunuz.chp oyu ne ise karşılıkları odur.yarın birbirirni yerler odoa gider. benden söylemesi.
Yanıtla (4) (13)Seçimler 2028 de yapılırsa Tayyip Erdoğan zaten aday olamıyor
Yanıtla (4) (0)Bence muhalefet in cesaret edip söyleyemediklerini TÜSİAD söyledi.
Yanıtla (18) (1)Çocuklarimiza torunlarımıza bırakacağımiz bir ülkenin kurumları elimizden kayıp gitmeden sahip çıkmalıyız.
TUSIAD fani devrimci, emekçi, kominist , solcu bir abimiz olarak gösterdigin yoldan gidip TUSIAD'a buradan bir kalp de ben gönderiyorum.. l!!!
Yanıtla (1) (0)Sayın yazar ak partiyi sevmediğiniz yazilarinizdan anlaşılıyor. Malezya devlet başkanı ne dedi? Sayın Erdoğan için dünya İslam lideri dedi. Ama maalesef bazı kesimler Reisin değerini daha fark edemidiler.
Yanıtla (7) (73)Lazım olduğu zaman Trump da benzer şeyler söylüyor.
Yanıtla (17) (1)Bunu keşke dünya yolsuzluk sıralamasında 57. olan bir ülkenin başkanı değil de yolsuzluğun en az olduğu ilk 10 daki ülkelerden birinin başkanı söyleseydi. Listede Singapur dışındaki Müslüman ülkeler diğerlerine toz attırıyor. Tam ibretlik bir durum.
Yanıtla (21) (1)Ne dediği umurumda değil. İnsanlar karnını doyuramaz hale geldi. Geçen bir emekli “pazarda kaşar gördüm, canım çekti, cebimde 20₺ vardı” dedi.
Yanıtla (9) (1)onu demesi için yine bütceden ne kadar para verdik acaba halkımız açken
Yanıtla (3) (1)Türkiyede emekli olsaydı, askari ücretle yaşayan biri olsaydı o sözü söylemezdi. Eleştirseydi dış güç derdiniz.
Yanıtla (2) (1)Erdoğan tekrar kazanacak.Ancak beton dikme ve müteahhitleri boş bırakma politikasına devam eder, yargının her icraatini savunur, ekonomiyi düzeltmez de yaptıklarında diretirse kaybetme ihtimali de vardır.
Yanıtla (5) (4)Bir kere şunda anlaşalım demokratik imkanlar olağan üstü bir şekilde öyle yada böyle akp ye imkanlar sundu dere tepe, düz gitti misali masallardaki gibi bakınca geriye hiç gidilmemiş sebep insana hiç yatırım yapılmadığı gibi liyakatlilerde tasfiye edildi. Gemi karaya oturdu. Arada bir Arınç bey geveliyor takan yok, dava arkadaşları denilen grup sümen altı olacağı bu
Yanıtla (3) (0)Halk aldanmadı. Kötünün iyisini seçti. Akp nin iş başına gelişi devrimci bir harekettir ve halk ihtilalidir. Çankayada, şişlide,bebekde v.s. semtlerinde oturan halkı aşağalıyan 2 kelime yabancı dil öğrendikleri için kendilerini alleme zanneden, askeri vesayetle halka zulmedenlere karşı bir halk başkaldırısıdır. Her devrimci hareket gibi alt yapısı olmayınca gücü eline geçirenler tarafından yoldan çıkarılımıtır.1000 liraya lahmacun yiyenlerin partisi Chp tek parti dönemi hayali peşindedir.
Yanıtla (5) (18)CHP nin karşısında siyaset ustası bir lider var ifadenize katılmıyorum. Arkasına iktidar gücü ve müteahhilerin sermaye gücünü alıp, kuralsızca, hoyratça siyaset oynamak USTALIK veya KURNAZLIK ifadesi ile açıklanamaz. Başka ifadeler var, ama yazamam.
Yanıtla (41) (1)Aynı şeyleri yazacaktım ama yorumunuz gerçekleri anlatmış zaten.Montaj,şantaj ve tehdt oyunları siyasi dehalık oluyormuş.Mühürsüz zarflar,şantajlar,montaj kasetler,aynı zarftaki oyların biri ret 3 ü kabul gibi rezillikler siyasi dehalık öyle mi?
Yanıtla (17) (0)Yazar 3. Pragrafta diyor ki: "Gerçi AK Parti, artık AK Partililerin kontrolünde değil." Ak Patililer kimlerdir? Ve ne zandan beri onlar yok? 15 Temmuz'dan beri mi? Mesela Erbakan ölene kadar Tayyip'i sahiplenen Fetö, Erbakan'ın ölümünden sonra Tayyip'e saldırmaya başladı. Niçin?
Yanıtla (2) (9)Retorik değil, bilmediğimden soruyorum, niçin?
Yanıtla (1) (0)GÜNAYDIN MUTLU SABAHLAR ülkeyi 25 yıldır yöneten iktidar son 5 yıldır çok büyük hatalar yapmaktadır ama halkımızın tek adam sevdası sayesinde iktidar devam etmekteysede artık belli olmuş olan bu iktidarın bittiğidir bunu gören iktidar kalmak için her yolu denesede gidecektir EFENDİM
Yanıtla (15) (0)AKP’nin seçimleri kazanma imkanı tabii ki var ve belli koşullarda ciddi ölçüde artabilir de; örneğin, yakın zamanda deprem olmuş ve deprem beklenen bölgelerdeki belediyelerle işbirliği içinde, maddi destek de sağlayarak hızla geniş çapta tedbir almak;, tarımsal üretime ziraat mühendisinden taban fiyatına hem bilgiyle, hem maddi destek. Yerel yönetimlerde AB kurallarına uyum…Tabii, bunları görebilirlerse.
Yanıtla (0) (6)Ahmet Hoca ile siz, hala AKP'den Medet bekliyorsunuz. Ne de olsa ilk göz ağrınız. Kumarbazlar dolandırıcılar iyi bilir. Gel gel yapmak, önceleri yem atacaksın, ufak ufak kazandıracaksın. Sonra da donuna kadar soyup alacaksın. Bizim halkımız da gel gele Aldandı. Ufak ufak yemlendi yıllardır halen kopamıyor...
Yanıtla (33) (0)